[highlight]İlk olarak, Episode Dergi’nin Aralık 2016-Ocak 2017 tarihli 1.sayısında yayımlanan röportajın tam metnini okuyorsunuz.[/highlight]
[blockquote size=”fourth” align=”left” byline=””]Röportaj: Heja Bozyel[/blockquote]Ekranda gördüğümüz en ağız sulandırıcı ve aynı zamanda mide kaldırıcı yemeklerin şefi, psikopatların en zekisi, en eliti, en sofistikesi; Psikopat Psikolog Hannibal Lecter. 1991 yapımı, Oscar ödüllü Kuzuların Sessizliği filmiyle kendimizi sorgulamamıza sebep olan Anthony Hopkins’in yerini kimse alamaz diye düşünüyorduk ama NBC’nin Hannibal dizisi bu düşüncemizi yerle bir etti. Mads Mikkelsen öyle başarılı bir Hannibal Lecter karakteri ortaya koymuştu ve dizinin prodüksiyonu öyle başarılıydı ki 4. sezonu başlamadan dizinin yayından kaldırılması hepimizi şoke etti.
İşin aslı, dizinin yapımcılarının Thomas Harris’in 1988 tarihli Red Dragon ve Hannibal romanlarının haklarını alamamış olmalarıydı. Dizinin bittiğini kabul etmekte zorlanan sadece biz değiliz. Doktor Strange filminin Avrupa galasında buluşup röportaj yapma fırsatı bulduğumuz Mikkelsen da dizinin bir süre sonra başka bir kanalda devam edeceğine inanıyor. Gerçi Netflix ve Amazon Prime diziyi reddetti ama umudumuzu kesmeyelim.
Mikkelsen, 3 sene süren dizi deneyiminden sonra sinemalara dönüş yaptı. Son olarak Doktor Strange filminde kötü adamı yani Kaecilius’u canlandırdı. Yakında, heyecanla beklediğimiz Rogue One: A Star Wars Story’de Galen Erso rolünde izleyeceğiz onu.
Konumuz diziler olduğu için ve aklımız Hannibal’da kaldığı için, Mikkelsen ile sohbetimiz Hannibal hakkında oldu.
Anthony Hopkins’in oynadığı bir karakteri yeniden canlandırmak büyük sorumluluk olsa gerek. Hopkins ile iletişime geçtiniz mi hiç?
Eminim diziyi izlemiştir, bana iyi dileklerini yollamıştı en başta. Ama ikimiz Hannibal’ın farklı dönemlerini ve farklı yönlerini canlandırdık. Onun aksine ben polislere parmaklıklar ardından göz kırpamadım çünkü hapiste değildim, dışarıda gerçek arkadaşlar ediniyordum.
Filmleri tekrar izlediniz mi çekimlere başlamadan?
Hayır, onun yerine orijinal kitabı yani Red Dragon’ı okudum.
Kitaptan karaktere neler aktardınız?
Hannibal’a göre psikopatlar sıkıcı, sıradan. Hepsinin öldürmek için geçerli sebepleri var. Mesela sorunlu bir anne ya da baba ya da işte bir travma. Bana göre Hannibal gökten düşmüş bir melek. Yeryüzündeki şeytan o. Bizim korkuyla baktığımız şeylerde güzelliği gören biri o. Ya da en azından benim Hannibal’ın temelinde gördüğüm bu.
Dizideki yemekler -içeriğini bilmemize rağmen- aşırı derecede ağız sulandırıcı görünüyor. Gerçekten tatları da güzel miydi?
Yemekleri iki farklı şekilde hazırlayan bir yemek stilistimiz vardı. Her yemek makarna veya etle hazırlanıyordu. Yani hiçbirinin gerçek insan eti olmadığını belirtmem gerek! Et yemekleri inanılmaz güzel oluyordu. Masa sahnelerini iple çektiğimi itiraf edebilirim.
Erkek kardeşiniz Lars Mikkelsen, Sherlock dizisinde kötü karakteri canlandırıyor. Ailece kötü adamı oynamakta uzmansınız. Dizilerin devamıyla ilgili konuştuğunuz oluyor mu? Sherlock’la ilgili bizim bilmediğimiz neler biliyorsunuz mesela?
Bir iki şey biliyorum evet ama size anlatırsam işin sürprizi kaçar. Sadece yeni sezonun daha dramatik olacağı ipucunu verebilirim. Sherlock’u baştan sona izlemedim ama izlediğim kadarıyla çok kendine özgü bir dizi. Neredeyse bir David Lynch yapımı gibi ama İngiliz.
Sherlock da Hannibal da takıntılı bir şekilde iyi giyiniyor. Hangisi daha şık sizce?
Sherlock bir davaya odaklanınca kendini unutuyor. Hannibal’da ise böyle bir şey sözkonusu değil. Üç parçalık takımları Hannibal’ın yaptığı iş kadar büyük önem taşıyor.
Hannibal’ın devam edemeyeceği söylentileri ilk sezondan beri vardı. Bilinmezlikle iş yapmak zor değil miydi?
Hepimiz için zordu ama sonunda da bitmesi sürpriz oldu. 1. ve 2. sezonun sonunda devam edemeyeceğimizi düşünüyorduk ve buna hazırdık ama 3. sezondan sonra rahatladık ve artık hikâyeyi tamamlamadan dizinin kaldırılamayacağını düşünmeye başladık. O yüzden sürpriz oldu.
Böyle sıradışı bir karakteri canlandırmanın en güzel yanı neydi?
Çok yetenekli isimlerle çalıştık. En tepeden en aşağıya herkes inanılmaz profesyonel ve yetenekliydi. Uzun süre aynı karakteri canlandırınca sıkılacağını düşünüyorsun ama hiç öyle olmadı. Hannibal, içinde olmaktan çok keyif aldığım bir roldü. Onunla üç senemi geçirmek olağanüstü bir hediyeydi. Hannibal beni hiç terk etmeyecek. En azından aktör yanımın yanında olacak hep.
**
Episode Dergi’yi İndirimli Fiyatlarla Online Sipariş Vermek İçin Tıklayın
