[highlight]Önce YouTube’da sonra Instagram’da çektiği videolarla adını duyuran Deniz Cengiz, Jet Sosyete ile hayalini gerçekleştirdi, oyuncu oldu. Dizide İlayda karakterini canlandıran Cengiz, “Ufak ufak tanımaya başladı insanlar beni. Selfie çekelim boyutuna gelmedik daha ama tanıyorlar, kutlayıp çok güzel iş diyorlar. Seviniyorum,” diyor. Cengiz’in bundan sonraki hedefi, film ya da internet dizisi yazıp yazdığı dizide oynamak…[/highlight]
Jet Sosyete’nin ilgi çeken karakteri İlayda’ya can veren Deniz Cengiz, oyuncu olmak için çektiği videolarla önce Gupse Özay’ın, sonra Gülse Birsel’in dikkatini çekmeyi başarmış. Gülse Birsel’le çalışma hedefine ulaşan Deniz Cengiz’le Jet Sosyete‘yi, YouTube videolarını ve
bundan sonraki hedeflerini konuştuk. Jet Sosyete kadrosuna katılmasını “Hâlâ rüya gibi,” sözleriyle değerlendiren Cengiz, başta Sarp Apak olmak üzere ekip arkadaşlarından gördüğü desteğe teşekkür ediyor.
Röportaj: Engin İnan
Fotoğraf: Murat Tepe
“Jet Sosyete”ye nasıl dahil oldun?
Videolar çekiyordum Instagram’da, Gülse Birsel beni takip ediyordu. Bir gün beni çağırmasını bekliyordum. Eylül-ekim gibi bana mesaj attı, bir sitcom projesi var, seninle de tanışıp görüşmek istiyorum, dedi. Sonra audition teksti geldi, sınırsız heyecan… Gittim, görüşmeler yapıldı. Sonra diziye dahil oldum. Hâlâ rüya gibi…
Önce Gupse Özay, ardından Gülse Birsel keşfetti
Çektiğin videolar 2015 yılında başlıyor, bugüne nasıl geldi?
Evet, 3 yıldır çekiyordum, takipçim de çok azdı. Sonra “Atakan’ın annesi” serisini yaptım, güncel veli profiliyle eğlenen. Orada bir sıçrama oldu ama Gülse Birsel beni ondan da önce takip ediyordu. İlk Gupse Özay buldu beni videolarımdan, henüz bin takipçim varken. Sonra Gülse Birsel’e izletmiş, o da beni takip etmeye başladı, ara ara videolarımı beğeniyordu, bir şey çıkacak oradan, hissediyordum, heyecanlanıyordum. Mesela aklıma gelen bir video paylaşıyordum, sonra, Gülse Birsel izleyecek bunu, daha iyi bir şey olması lazım, diyordum. Beni iyi etkiledi, kafamı daha güzel çalıştırdı.
Çektiğin videoların İlayda karakterinin yaratılışına etkisi oldu mu sence?
Evet, olabilir. Gülse’nin sevdiği videolarım vardı, konuştuk. Sonra geniş bir karakter çözümlemesi geldi, kafamda iyice oturdu. Gülse, karakterin giyeceği kıyafetin etek boyuna varana kadar hayal eden biri olduğu için ne yapar, ne eder, nasıldır, sosyal ortamda nasıl, evinde nasıl gibi ayrıntılı, neredeyse 3 sayfalık bir karakter çözümlemesi verdi elime. Onu okuduktan sonra çok rahat çıktı karakter.
“Deneye yanıla yürüyorum, zamanla köpürüyor”
Daha önce, videolar dışında bir oyunculuk deneyimin yok. Karakteri çıkarırken zorlandın mı? Karakterin bir yaratım süreci var, 3 sayfalık bir çözümleme gelse de o karakterin ortaya çıkma süreci ve zorlukları var, bunu nasıl kotardın?
Zamanla oldu. İlk bölümde, doğru mu yapıyorum acaba, kaygısı vardı aslında. Bir de her şey benim için çok yeniydi. Deneye yanıla, zamanla köpürüyor… Videolarımda da öyle, yaptığım bir serinin ilk videosuna bakıyorum, bir şeyler deniyordum, sonra yapacaklarım içimden akıyor sanki. Karakter bütünleşiyor, bu da öyle oldu. Bence herkeste öyledir, uzun yıllar işin içindeymiş gibi konuşmayayım ama zamanla buluyorsun kendinden çıkacak karakteri. Nereye gider, limiti ne, ne yapar? Bunları karakteri oynadıkça daha iyi anlıyorsun.
İlk bölüm sonrası gelen eleştirileri bekliyor muydunuz? Seyircinin karakterlere alışma süreci biraz sancılıydı…
Hep şunu diyorlar ya, insanların sitcomlarda önce karakterleri tanıması lazım. Çünkü birini tanıdıkça onun yaptığı şeylere gülmeye başlıyorsun. İlk bölüm bir yandan da tüm karakterleri tanıtmaya yönelik bir bölümdü. Benim ilk işim olduğu için yorumlara başta şaşırdım. Şimdi karakterlere alıştılar ve yorumlar şahane.
İlayda gibi insanlar tanıyor musun? Etrafta benzer karakterler var, beslendiğin insanlar var mı?
Biraz karma aslında, tek bir kişiden esinlendim diyemem. Melodili konuşmasını başka birinden, nevrotik hallerini başka birinden esinlenmişimdir herhalde. Neyi nereden aldığımı ben de bilmiyorum, o kurguyu beyin çok güzel yapıyor.
“Jet Sosyete” ve İlayda sonrası ne değişti hayatında?
Ufak ufak tanımaya başladı insanlar beni. Selfie çekelim boyutuna gelmedik daha. Tanıyorlar, tebrik ediyorlar, çok güzel iş diyorlar. Seviniyorum, oley!
İlk oyunculuk deneyimin ve çok başarılı oyuncularla birlikte çalışıyorsun…
Hepsine bayılıyorum. Çok iyiler. Sarp (Apak) benim dizideki partnerim. Sarp’la ilk auditionda tanışmıştık, okuma provasında. O da çok destek oldu sağ olsun, daha doğrusu kilitledim onu. Şu şöyle mi, bu böyle mi diye soru yağmuruna tuttum. Biraz tiyatro mantığıyla çekiliyor sitcom, kamera karşıda, omuzlarım ona paralel olmalıymış, böyle teknik şeyleri de var, bunları hiç bilmiyordum. Sürekli düzeltiyorlar beni, yavaş yavaş alışıyorum artık. Gülse Birsel de çok tatlı, pazar akşamları, dizi yayınlandıktan sonra performansı sevdiyse mutlaka Whatsapp’tan tebrik mesajı atıyor.
O delirme hallerinin çok tekrarı oluyor mu?
Yok olmuyor, hemen çıkıyor onlar. Hemen deliriyorum. Yoksa prodüksiyon için de kötü, rol gereği sürekli bir şeyler kırıyorum.
“Kendime güveniyorum”
YouTube serüveni nasıl başladı? Deniz Cengiz’den önce başka bir isim kullandın mı?
Helin Su Yılmaz’ı diyorsun herhalde, o benim tiplemelerimden birinin adıydı. Öyle bir aile yapmıştım, Helin Su, Ezgi, Damla vardı. Onu ben sanıp Ekşi Sözlük’te başlık bile açtılar ama o, tiplemelerimden birinin adıydı. Hep Deniz Cengiz TV olarak vardım YouTube’da, sonra Instagram’a döndüm. YouTube’dan değil, Instagram’dan yürüdü benim olayım. Oyunculuk yapmak istiyordum, cast ajanslarıyla bir yere gelmenin çok zor olduğunu düşündüm, bari videolar çekeyim dedim. Başlarda tedirgin oldum, insan çevresinden tedirgin oluyor, çünkü küçük görüyor insanlar böyle şeyleri, ne yapacaksın, video mu çekeceksin diyorlar… Bir de okul bitti, master yaptım, şirketlere girdim, plaza hayatında mutlu olamadım, çıktım; video koyuyorum, ürün müdürüm falan da görüyor, bu kız kafayı yedi herhalde diye düşünüyor. Ama insan, kafaya bir şey taktıysa kime rezil olursam olayım diyor. Ben güveniyordum kendime.
Metinleri de kendin yazıyordun…
Evet.
Metin yazarlığında neler yaptın?
Beyaz Show‘un mizah ekibindeyim. Skeçler, aksiyonlar yazıyorum. Başta yazarlık aklımda yoktu. Oyunculuk yapmak istiyordum ama video çekmek için fikir, konu, olay lazımdı. Metin yazarı bul, anlaş, mizah anlayışın örtüşsün uzun iş. Bir iki doğaçlama derken aklıma fikirler gelmeye başladı. Çünkü düzenli video koyman gerekiyor, paylaşman gerekiyor sosyal medyada bir yere varması için. Etrafta gördüğüm şeyleri, birinin söylediği komik bir cümleyi hep not etmeye başladım. Sonra hepsi videoya dönüşmeye başladı, kendi yaptığım ya da etrafta gördüğüm aşırılıklar, pısırıklıklar… Her şey videoya hizmet etmeye başladı. Aslında her şeyin komik bir tarafı varmış diyorsun bir yerden sonra. Beyaz Show işi de, Jet Sosyete gibi videolarım sayesinde oldu.
Veli gözlemlerinin kaynağı ne?
Bir arkadaşım İngilizce öğretmeni, onun başına gelenler aslında. Ama çok sıkıntıyla anlattığı şeyler genelde. Sonra ben bir drama etkinliğinde çocuklara yardımcı olmak için gittim, orada velileri gördüm, arkadaşım sinirden onların komikliğini göremiyor ama inanılmaz komikler. Veli olunca belki ben de öyle olurum, bilemeyiz ama dışarıdan bakılınca ayrıntılara takılıp acayip sorular soruyorlar. Videoları çekeyim bari dedim, çok komik çünkü. Çocukluğumdan annemin yaptığı şeyleri de hatırlıyorum, anılar da çıkıyor ortaya, anne tavırları. Okulda dönen geyiklerle ilgili pek bir şey yoktu sosyal medyada ya da dizi/film de yok. Ama aslında okulda o veli-öğretmen-müdür yardımcısı, herkesin birbirini idare etmesi… Çok komik hikâyeler var orada. İyi ki onları çekmişim, orada bir patlama oldu.
Sosyal medya videoları devam ediyor mu? Diziye ulaşmak için miydi yoksa devam edecek mi?
Etmesi lazım aslında. Oyunculuk yapmak içindi videolar. Şimdi durdu video işi ama yine devam edeceğim.
İlayda’nın diyaloglarına katkı sağlıyor musun?
Genel hatlardan çıkmıyoruz, aslında sitcomun mantığına aykırı ama ufak tefek şeyler katıyorum. Bir de normal haliyle oyna diyorlar, kurguda karar veriyorlar hangisini koyacaklarına. Ama genel olarak senaryoya çok bağlı ilerliyoruz.
“Film veya internet dizisi yazıp oynamak istiyorum”
Oyunculuk amacına ulaştın, şimdi sırada ne var? Yeni bir hedef koydun mu?
Film ya da internet dizisi yazmak ve yazdığım işte oynamak istiyorum. İnsan kendisiyle de tanışıyor bu süreçte, yazmayı başta hiç düşünmüyordum ama şimdi kafam bu şekilde çalışmayı öğrendi, bazı ayrıntıları görüyorum. İnsan kendine de seyirci oluyor, neler buldum, niye daha önce düşünmemişim, diyor.
Sen hangi dizileri izliyorsun?
Gerçek hikâyeler seviyorum. Aklıma yatması lazım. Game of Thrones‘u izleyemiyorum mesela. Fantastik şeyleri pek sevmiyorum. The Office, Shameless, Girls, Modern Family sevdiğim diziler. Woody Allen hastasıyım, komediyle ilgilenen herkes gibi.
“Friends” mi “How I Met Your Mother” mı?
Friends.
“Friends’te en çok hangi karakteri seviyorsun?
Joey.
Türk dizileri var mıydı hayatında?
Jet Sosyete‘yi izliyorum. Süper, herkese tavsiye ederim…
Röportaj, Episode Dergi’nin 9. sayısında yayımmanmıştır…
